Kartal’da günlerdir işçilerin üzerinden kirli siyaset yapılmaya çalışılıyor. Kartal Belediyesi’ne bağlı işçiler iki senedir TİS (Toplu İş Sözleşmesi)’nden doğan sosyal haklarını alamıyor. Almadığını iddia ediyor demiyorum. A-la-mı-yor...
Neden kesin yazıyorum? bu işçilerin sıkıntılarını her daim bilen ve konunun kıyısından köşesinden yaşanmışlığı olan biri olarak bunu yazıyorum. Aksini söyleyen varsa çıksın karşıma iki belgeyle dilini lal edeyim.. Kimse çıkamaz çünkü konunun muhatabı olan Kartal Belediyesi iştirak şirketi KARTURSAŞ yetkilileri de yaptıkları basın açıklamasında bunu kabul ediyor. Ama gel gör ki, ‘emir büyük yerden diyerek’ sendikanın “işçi ve emek düşmanı” ilan edilmesi görevini alan yetkililer, bir hışımla yazdıkları ve ya yazılıp ellerine verilen açıklamayı okuyuveriyorlar. Yaptıkları bu açıklamayla, işçilerin aslında neden yürüdüklerinin cevabını vermenin yanında, hatalarını da kabul ediyor, işçilere destek veriyorlar, ama farkında bile değiller.
Nasıl mı?
İşte size KARTURSAŞ yetkilisinin yaptığı açıklamadan bir satır. “Toplu sözleşmeye muhatap çalışanların maaş alacakları bulunmamakta olup, imzalanan toplu sözleşmeden kazanılan sosyal haklar ve ikramiye ödemelerinde gecikme yaşanmaktadır” Ba. ba. ba. ba... Sayın KARTURSAŞ yetkilisi, ya siz bu işçilerin neden yürüdüğünü bilmiyorsunuz, ya da hakkaten içten içe vicdan yapıp işçilere manevi destek oluyorsunuz. Bu kadar işçi maaş alamıyoruz diye yürümedi, sizinde destek olduğunuz gibi toplu sözleşmeden kazanılan sosyal haklar ve ikramiye ödemelerinde yaklaşık (2 senecik) gecikme olduğu için bu tür bir eylemin içine girdiler.
Neyse!.
İşçiler yürüdü mesaj yerine ulaştı, bu şimdiden belli odu. Asıl mesele, bunu bu raddeye getirenleri değerlendirmekle başlayacak. İşçi sınıfının emeklerini çalarak vermeyen “paramız yok” mazeretini diline pelesenk etmiş bu yöneticiler, yine o işçi sınıfının gözüne baka baka, lüks içinde harcamalar yapıp tutarsız eğlencelere para saçabiliyor. Örneğin Festival, örneğin heykeller. Festival olmasın denmiyor, bu kadar uzun olmasın deniyor. Heykel olmasın denmiyor. Öncelikler var deniyor. Herkes bu durumdan memnuniyetsiz. Ondan sonra işçi hakkını isteyince hemen. “Kartal Belediyesi ve İştirak şirketlerinde, çalışma barışını bozmaya yönelik, Siyasi amaçlı yapılan bu eylemlerin kimseye bir yarar sağlamayacağı kaçınılmaz gerçektir”. diye açıklama geliyor... Hı hı görürsem söylerim…
Asıl suç işçilerde!.
Evet evet, asıl suç işçilerin. Bu kadar yaşanılan usuzsüz uygulamalara rağmen üç maymunu oynarlarsa, bir gün o usulsüzlüğün içinde kirlendiklerini anlamazlar. Günümüzde Sosyal Demokrat geçinen hatta daha yerele indirelim konuyu, Kartal Belediyesi’nde ne kadar sosyal demokrat, halkçı ve emekten yana olduğunu savunan işçi varsa ve bu işçiler emeklerinin karşılıklarını alamıyorlarsa ve bunun için bir adım atamıyorlarsa söylenecek tek söz var. Biat etmeye devam edin. Sadece Kartal için değil, kendini işçi sayan herkesin edinmesi gereken şiar bence budur. İdeolojiyi alın terinin önüne koyanlar zaten ne sosyaldir, ne demokrat. Sadece egosunu tatmin eden hücrelerdir...
Haa...! Bu arada kalemimin sivriliği bazılarını geriyor. Biliyor ve farkındayım. Gücüne gidiyorsa okumayacaksın.
YORUMLAR