BAKALIM ONURLU BASIN VARMIYMIŞ - Baran Ariç

BAKALIM ONURLU BASIN VARMIYMIŞ - Baran Ariç
16 Aralık 2014 - 13:23

 

Kartal Belediye Başkanı SAYIN Altınok Öz, geçtiğimiz günlerde yerel basınla bir toplantı gerçekleştirdi. Kendisini eleştiren gazetecileri toplantıya çağırmayarak, yine kendisinden bekleneni yapan SAYIN Öz, bu sefer kendi ayarlarını “alayına gider” moduna alarak yerel basın toplantısında bütün gazetecilere rest çekip “sizi okumuyorum çünkü sizi takip etmek işime gelmiyor” diyerek bir nevi basının onurunu ölçtü. Bu da yetmezmiş gibi SAYIN Öz, gazetecilere hakaretler etmeyi de unutmadı.

 

Biraz sonra aşağı da okuyacaklarınızdan sonra, bazıları benim bu yazıyı, bu dille kaleme almamı yerel basınla, SAYIN Öz’ü karşı karşıya getirmek amacıyla yazdığımı düşünebilir. Öyle olsa bile, gazetecileri toplantıya çağıran ve o toplantıda gazeteleri okumadığını söyleyerek, orada olmayan bir kaç gazeteciye de “ulan, dangalak, kim para verirse ona köpeklik yapacak” deyip, toplantıya katılan gazetecilere de “bu mektubu herkese yazıyorum” lafını söyleyen  SAYIN Öz’ün gazeteciyi şamar oğlanına çevirmesine göz yumulacak, ondan sonra ben bunları onun anladığı dilde yazınca basınla karşı karşıya gelme söz konusu olacak.

Yapmayın allah aşkına..!

-----       &     &     &     &     &       -----

Kartal Belediye Başkanı SAYIN Altınok Öz, geçtiğimiz günlerde yerel basınla bir toplantı gerçekleştirdi. Kendisini eleştiren gazetecileri toplantıya çağırmayarak, yine kendisinden bekleneni yapan SAYIN Öz, bu sefer kendi ayarlarını “alayına gider” moduna alarak yerel basın toplantısında bütün gazetecilere rest çekip “sizi okumuyorum çünkü sizi takip etmek işime gelmiyor” diyerek bir nevi basının onurunu ölçtü. Bu da yetmezmiş gibi SAYIN Öz, gazetecilere hakaretler etmeyi de unutmadı.

 

Biraz sonra aşağı da okuyacaklarınızdan sonra, bazıları benim bu yazıyı, bu dille kaleme almamı yerel basınla, SAYIN Öz’ü karşı karşıya getirmek amacıyla yazdığımı düşünebilir. Öyle olsa bile, gazetecileri toplantıya çağıran ve o toplantıda gazeteleri okumadığını söyleyerek, orada olmayan bir kaç gazeteciye de “ulan, dangalak, kim para verirse ona köpeklik yapacak” deyip, toplantıya katılan gazetecilere de “bu mektubu herkese yazıyorum” lafını söyleyen  SAYIN Öz’ün gazeteciyi şamar oğlanına çevirmesine göz yumulacak, ondan sonra ben bunları onun anladığı dilde yazınca basınla karşı karşıya gelme söz konusu olacak.

Yapmayın allah aşkına..!

-----       &     &     &     &     &       -----

Ben bunları yazdıktan sonra, jetonu düşerek “aaa..! o toplantıda bende vardım ve ben de gazeteciydim” diyerek bir tavır içine girip SAYIN Altınok Öz’e tepki gösterecek kişileri zaten benim bu yazıyla da karşı karşıya getirmem söz konusu olamaz. Bu arada o toplantıda mesleğe ve meslektaşa yönelik dirayetli duruş sergileyen abilerimizi, daha sonra görüştüğümüz meslektaşlarımızı ve bu konuda ki tutumunu bildiğim yerelden arkadaşlarımı da tebrik ediyorum. Böyle aşağılıkça bir konu yaratan şahısların arasında  onların adını eritmek istemediğim için onlara özel bir yazı yazmayı düşünüyorum.

 

-----       &     &     &     &     &       -----

 

 

Neyse..! Aslında SAYIN Öz’ün gazetecilere karşı bu dili kullanmasını daha önce de çok yaşadık. “İçimizdeki İrlandalılar” lafının gazeteci versiyonuyla başlayan bu ukalalık başka bir gazeteciye “Rüşdünü ispat etsin” ve “it ürür kervan yürür” ile devam edip, haddini daha da aşarak “parayla köpeklik, tetikçi, dangalak ve ulan” sözüyle günümüze kadar geldi. Eminim ki bundan sonra da devam edecek. Çünkü bir makamda oturan kişi, bu tür terbiye yoksunu kişiliğini bir kere dışa vurdu mu, finali ceviz ağaçlarının gölgesinde yapar....

 

-----       &     &     &     &     &       -----

 

Ben kendi adıma şunları söylemek isterim...

 

Şimdi.. SAYIN ukala..! İlk önce haddini ve mertebeni bilerek, gazeteciye işini öğretmeyeceksin. Eğer bu tavır devam ederse, Bir daha ki haber sorusunda rica sözünü de göremeyebilirsin.

 

Sen, yapman gereken icraatları yap, daha sonra senin tabirinle “parayla köpeklik yapan” elinin altında tuttuğun ulusal gazeten var ya, o icraatlarını git orda paranla tam sayfa yayınlat.

 

Yerel gazeteleri ister oku, ister okuma açıkçası benim umurumda değil. Proje yapmaktan basını takip edemediğini biliyorum. Ama basında çıkan haberlerden seni haberdar ettiğini söylediğin minik yardımcın olan uşak da hakikaten layıkıyla bu işi yapıyor. Görüyor ve yaşıyoruz.

 

Şimdi kralına yazılan bu yazıyı, kralcılar üstlenecek ve bol keseden  ahkam kesmeye başlayacaklar. Hiç kafanızı yormayın, padişahın gözünde sizin de bir değeriniz ve süreniz var. O süre dolacak ve hikaye asıl o zaman başlayacak.

 

Şimdi bekleyip göreceğiz, hakikaten onurlu basın var mıymış.?

 

 

YARIN Sizlerle güzel olacak...

 

gazeteciydim” diyerek bir tavır içine girip SAYIN Altınok Öz’e tepki gösterecek kişileri zaten benim bu yazıyla da karşı karşıya getirmem söz konusu olamaz. Bu arada o toplantıda mesleğe ve meslektaşa yönelik dirayetli duruş sergileyen abilerimizi, daha sonra görüştüğümüz meslektaşlarımızı ve bu konuda ki tutumunu bildiğim yerelden arkadaşlarımı da tebrik ediyorum. Böyle aşağılıkça bir konu yaratan şahısların arasında  onların adını eritmek istemediğim için onlara özel bir yazı yazmayı düşünüyorum.

 

-----       &     &     &     &     &       -----

 

 

Neyse..! Aslında SAYIN Öz’ün gazetecilere karşı bu dili kullanmasını daha önce de çok yaşadık. “İçimizdeki İrlandalılar” lafının gazeteci versiyonuyla başlayan bu ukalalık başka bir gazeteciye “Rüşdünü ispat etsin” ve “it ürür kervan yürür” ile devam edip, haddini daha da aşarak “parayla köpeklik, tetikçi, dangalak ve ulan” sözüyle günümüze kadar geldi. Eminim ki bundan sonra da devam edecek. Çünkü bir makamda oturan kişi, bu tür terbiye yoksunu kişiliğini bir kere dışa vurdu mu, finali ceviz ağaçlarının gölgesinde yapar....

 

-----       &     &     &     &     &       -----

 

Ben kendi adıma şunları söylemek isterim...

 

Şimdi.. SAYIN ukala..! İlk önce haddini ve mertebeni bilerek, gazeteciye işini öğretmeyeceksin. Eğer bu tavır devam ederse, Bir daha ki haber sorusunda rica sözünü de göremeyebilirsin.

 

Sen, yapman gereken icraatları yap, daha sonra senin tabirinle “parayla köpeklik yapan” elinin altında tuttuğun ulusal gazeten var ya, o icraatlarını git orda paranla tam sayfa yayınlat.

 

Yerel gazeteleri ister oku, ister okuma açıkçası benim umurumda değil. Proje yapmaktan basını takip edemediğini biliyorum. Ama basında çıkan haberlerden seni haberdar ettiğini söylediğin minik yardımcın olan uşak da hakikaten layıkıyla bu işi yapıyor. Görüyor ve yaşıyoruz.

 

Şimdi kralına yazılan bu yazıyı, kralcılar üstlenecek ve bol keseden  ahkam kesmeye başlayacaklar. Hiç kafanızı yormayın, padişahın gözünde sizin de bir değeriniz ve süreniz var. O süre dolacak ve hikaye asıl o zaman başlayacak.

 

Şimdi bekleyip göreceğiz, hakikaten onurlu basın var mıymış.?

 

 

YARIN Sizlerle güzel olacak...

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum