EMEKLİLER VE TOPLUMSAL ADALETSİZLİK
16 Ekim 2023 - 13:00 - Güncelleme: 23 Kasım 2023 - 20:43
Türkiye, son yıllarda artan enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle ciddi bir gelir adaletsizliği sorunuyla karşı karşıya. Emekli ve asgari ücretlilerin hayat pahalılığı karşısında zor günler geçirmesi, bu sorunun en çarpıcı göstergelerinden biri.
Emeklilerin geliri açlık sınırının altında
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılı açlık sınırı 13.450 TL olarak açıklandı. Ancak, emeklilerin aylık geliri bu rakamın neredeyse yarısında. En düşük emekli maaşı 2023 yılında 7.500 TL olarak belirlendi. Bu durumda, emeklilerin çoğunluğu açlık sınırının altında bir gelirle yaşamak zorunda kalıyor. Yani hükümet emeklilerle dalga geçiyor..
Asgari ücretlilerin geliri de yeterli değil
Türkiye'de asgari ücret de enflasyon karşısında erimiş durumda. 2023 yılı asgari ücret 11.500 TL olarak tespit edildi. Ancak, asgari ücretin de açlık sınırını karşılamaya yetmediği gözler önünde.
Belki de fakirler zengin gibi harcıyor. Zenginler fakir gibi yaşayarak daha zengin oluyor. Etrafa bakıyorsunuz 50 - 60 bin TL lik telefonlarla gezenler azımsanmayacak kadar fazla. Elbetteki özel tüketim kimseyi ilgilendirmez ama o telefonlarla gezen kişilerin babaları, anneleri emekli maaşıyla geçiniyor.
Türkiye'de gelir adaletsizliği sadece emekli ve asgari ücretlileri değil, tüm halkı etkiliyor. Zengin kesim, lüks tüketim ve sefa içinde yaşamayı sürdürürken, yoksul kesim ise hayat pahalılığı karşısında zor günler geçiriyor.
Bir taraftan emeklilerin eylemler, mitingler yaparak baş kaldırması, diğer tarafta yollarda milyonluk arabaların caka satması. Bir tarafta evine et götüremeyen asgari ücretli bir kesim, diğer tarafta alışveriş arabalarını full tıkabasa dolduran bir kesim. Bir tarafta evinin bahçesinde ya da en yakın sosyal alanda hafta sonunu geçiren bir yapı, diğer tarafta AVM’lerde ellerini hınca hınç doldurarak alışveriş yapan bir yapı.
Ülkede yaşanan bu çelişkili manzara, farklı toplumsal kesimlerin yaşadığı gerçeklikleri gözler önüne seriyor. Bu adaletsizliklerin temelinde ise vergi politikaları, ekonomik politikalar, iş dünyasının yapısı gibi pek çok faktör bulunuyor.
Bu sorunların çözümü için daha adil ve kapsayıcı ekonomik politikalara ihtiyaç var. Aksi takdirde, toplumsal adaletsizlik artmaya devam edecek ve ülkede yaşanan bu eşitsizlikler daha fazla gerginliğe yol açacaktır. Türkiye, bu sorunlarla yüzleşerek daha adil bir gelecek inşa etmelidir.
Yarın sizlerle güzel olacak..!
Baran Ariç
Emeklilerin geliri açlık sınırının altında
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılı açlık sınırı 13.450 TL olarak açıklandı. Ancak, emeklilerin aylık geliri bu rakamın neredeyse yarısında. En düşük emekli maaşı 2023 yılında 7.500 TL olarak belirlendi. Bu durumda, emeklilerin çoğunluğu açlık sınırının altında bir gelirle yaşamak zorunda kalıyor. Yani hükümet emeklilerle dalga geçiyor..
Asgari ücretlilerin geliri de yeterli değil
Türkiye'de asgari ücret de enflasyon karşısında erimiş durumda. 2023 yılı asgari ücret 11.500 TL olarak tespit edildi. Ancak, asgari ücretin de açlık sınırını karşılamaya yetmediği gözler önünde.
Belki de fakirler zengin gibi harcıyor. Zenginler fakir gibi yaşayarak daha zengin oluyor. Etrafa bakıyorsunuz 50 - 60 bin TL lik telefonlarla gezenler azımsanmayacak kadar fazla. Elbetteki özel tüketim kimseyi ilgilendirmez ama o telefonlarla gezen kişilerin babaları, anneleri emekli maaşıyla geçiniyor.
Türkiye'de gelir adaletsizliği sadece emekli ve asgari ücretlileri değil, tüm halkı etkiliyor. Zengin kesim, lüks tüketim ve sefa içinde yaşamayı sürdürürken, yoksul kesim ise hayat pahalılığı karşısında zor günler geçiriyor.
Bir taraftan emeklilerin eylemler, mitingler yaparak baş kaldırması, diğer tarafta yollarda milyonluk arabaların caka satması. Bir tarafta evine et götüremeyen asgari ücretli bir kesim, diğer tarafta alışveriş arabalarını full tıkabasa dolduran bir kesim. Bir tarafta evinin bahçesinde ya da en yakın sosyal alanda hafta sonunu geçiren bir yapı, diğer tarafta AVM’lerde ellerini hınca hınç doldurarak alışveriş yapan bir yapı.
Ülkede yaşanan bu çelişkili manzara, farklı toplumsal kesimlerin yaşadığı gerçeklikleri gözler önüne seriyor. Bu adaletsizliklerin temelinde ise vergi politikaları, ekonomik politikalar, iş dünyasının yapısı gibi pek çok faktör bulunuyor.
Bu sorunların çözümü için daha adil ve kapsayıcı ekonomik politikalara ihtiyaç var. Aksi takdirde, toplumsal adaletsizlik artmaya devam edecek ve ülkede yaşanan bu eşitsizlikler daha fazla gerginliğe yol açacaktır. Türkiye, bu sorunlarla yüzleşerek daha adil bir gelecek inşa etmelidir.
Yarın sizlerle güzel olacak..!
Baran Ariç
YORUMLAR