BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?.. - Baran ARİÇ

BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?.. - Baran ARİÇ
15 Mart 2016 - 15:12

 

Ankara’da yaşanan bombalı saldırı

sonrası halkı yumuşatmak yerine

tam tersi galeyana getirmek için

her şey yapılıyor hükümet kanadından.

 

Güvenlik zafiyetinin olup olmadığının

tartışma konusu olduğu bu dönemde,

olayın hemen sonrası bombanın

dumanı, polisin attığı gaz dumanıyla

karışıyor. Olay sonrası yapılan ilk

toplantıda istifa etmesi beklenen

bakanlar, istifa sorusuna sırıtarak cevap

veriyor..

 

Siz inanıyor musunuz ki bu olayda

güvenlik zafiyeti yok?. Bazı kesim

güvenlik zafiyetini, olayın olduğu yerde

ki polis zafiyeti olarak görüyor, ama

asıl mesele ve kusur devletin istihbarat

teşkilatının içinde. O bombacılar oraya

kadar gelmeden MİT tarafından

nasıl engellen(e)medi onu

irdelemek gerekli..

 

Toplum yapısına göre, işine

geldiği şekilde istihbaratına yön

veren bir sistem olabilir mi?.

 

Türkiye’nin neresinde olursanız

en küçük kitleden örneklemek

gerekirse; bir sendika veya

bir parti bir konuyla alakalı

izinli veya izinsiz bir toplu

gösteri eylem, basın açıklaması veya

yürüyüş yapmak istediğinde polis bir

gün önceden gerekli hazırlıkları yapmış

o yapılacak eylemle alakalı bütün

istihbaratları tamamlamış olur.

 

Ama iş farklı bir boyut kazanmaya

geldi mi? Adana, Mersin, Diyarbakır,

Suruç ve en son Ankara’da yaşanılan

katliamlardaki gibi başta MİT olmak

üzere birçok kurumun uykusu gelir ve

derin bir uykuya dalar... İşler yatışsın,

sular durulsun uykudan kalkıp halkın

tansiyonunu ölçen icraatlara imza

atarlar.

 

 

Mesela. Cebinde yıldızlı bir

kitap ayracı taşıdığı için suç

işleyebileceğini öngörerek 14

yaşında bir çocuğu gözaltına

alır. Basılmayan kitaplar için

baskınlar yapar. Türküler

söyleyip, halaylar çekerken

örgüt propagandası yaptığı

iddiasıyla tutuklamalar yapar.

Hatta ve hatta dinlediği

müziklerden dolayı devletin

bütünlüğüne zarar verdiği için birçok

kişiyi tutuklar. Ama Türkiye’nin en

güvenlikli şehrinin tam ortasında ardı

ardına patlayacak bombalardan bir

nebze dahi haberi olmaz MİT ve saz

arkadaşlarının. Ne acınası bir teşkilat

değil mi?.. Yazık

 

Önceliği halkı korumak olan MİT

ve Polis teşkilatı, Cumhurbaşkanını

bir tabur kadar, Başbakanı bir karakol

kadar, bakanları bir manga kadar,

vekilleri de bir tim kadar polisle

korurken, halkına tam tersi bu teşkilatla

acılar çektiriyor.

 

Başbakan çıkmış açıklama yapıyor..

İşin özünde de şunu söylüyor. “Elimizde

canlı bombaların listesi var ama

burası hukuk devleti. Onlar kendilerini

patlatmayana kadar bir şey yapamayız”

O bomba patladığında benim anam,

babam, çocuğum, kardeşim, arkadaşım

ölüyor. Biz ölüyoruz. Bizz...

 

Siz, bizimle dalga mı geçiyorsunuz..?

 

¡¡¡

YARIN sizlerle güzel olacak..!

YORUMLAR

  • 0 Yorum