ADALET Mİ? - Baran ARİÇ

ADALET Mİ? - Baran ARİÇ
26 Ekim 2016 - 15:04

 

 

 ADALET yürüyüşünün amacı adalet istemek mi? Peki neden şimdi? İnandırıcılığı var mı?

 

CHP’li vekil Enis Berberoğlu’nun MİT tırları davasından tutuklanarak ceza­evine girmesinin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan Adalet yürüyüşünün zamanı ve oluşumu bakımından vermeye çalıştı­ğı mesajı vermekte yetersiz ve inandırıcı olmayacağı kanısındayım.

 

Şöyle ki; Ülkede adaletin olup ol­madığı uzun süredir tartışılırken, düne kadar Balyoz ve Ergenekon davalarından binlerce kişi yıllarca hiçi hiçine hapis yatarken, dokunulmazlıklar kaldırıldığı dönemde, suçları tescillenmiş 4 bakanın dokunulmazlığı kaldırmayıp yargılan­mazken, KHK ile görevden almaların cadı avına döndüğü insanların göz göre göre açlık grevinde ölüm oruçlarında direnir­ken eriyip gittiği dönemlerde istemediğin adaleti, sırf ucu kendinden olana dokundu diyen istemeye kalkarsan o zaman halk tarafından kabul görmezsin.

 

Halk tarafından derken yanlış anlaşılmasın, orada yürüyen kişileri yok saydığımı söylemi­yorum. Ama sen orada adalet değil de, “arkadaşlar Ankara’dan İstanbul’a ceketimi almak için yürüyoruz” dediğin anda yine arkanda en az bu kadar kişi yürür.

Benim söylemek istediğim adalet duygusuyla halkın hangi yanına dokunduğun. AKP’li Ahmet amca, HDP’li Ayşe tezye veya MHP’li Ali abinin senin neden arkanda yürümesi gerektiğini ve bunu nasıl başarabileceğin. Emin ol bun­ların hiç biri şuanda senin yanında yürü­mezler. Neden biliyor musun?Çünkü şu anda istediğin Adalet, biraz önce yazdığım “Ankara’dan İstanbul’a ceketini almak için yürümekle” aynı yapıyı taşıyor.

 

Adaleti istemek için silahın sana dön­mesini beklememek gerekiyordu. Adalet isteyebileceğin o kadar çok fırsat ve za­man verildi ki, bunların hiçbirinde adalat isteyemedin çünkü ucu sana ve partine dokunmuyordu. Sende bana dokunma­yan yılan misali gözlerini kapadın.

 

Her yaşanılanı bir kenara bırak, şimdi herkes için istediğini iddia ettiğin adaleti kendi parti içinde sağlamış olsaydın belki de işte o zaman inandırıcılığın olabilirdi..

 

Ama sen İstanbul’da, Belediyeler arasında mali işler sorumlusuymuş gibi yücelttiğin Belediye Başkanının yaptık­larını görmezden gel, karısını Milletvekili yap, üstüne üstlük karı koca onlarca milyonlarca dolarlık rezidas(lar) ın sahibi olsunlar, sen hiç ağzını açma.. eee “biz adalet için yürü­yoruz” de..

 

Belediyelerinde onlarca yosuzluk olsun. Hatta yolsuzluk için grup kararı alınsın. İşler ranta dönsün.

Vatandaş mağdur olsun. Eee “biz adalet için yürüyoruz” de...

 

Allah aşkına siz hangi adaleti kimin için istiyorsunuz, siz nasıl halk partisisiniz bir çıkıpta açıklayın...

Seni anlıyorum Kılıçdaroğlu, elbette ülkede adaletin olup olmadığı meçhul ama bu adaleti arayabilmen, isteyebil­men ve bunu başarabilmen için ilk önce senin adil olman gerekir ki, insanlar senin arkanda ve yanında saf tutup, yumruğunu gururla kaldırıp “Adalet” için haykırsın.

 

Bu arada şunu da yazamadan geçe­meyeceğim. Geçen gün kendi kanalında Melih Gökçek’i izledim.

Adalet yürüyüşünde CHP’yi öyle bir anlattı ki, bir ara CHP’nin terörist bir olu­şum olduğunu falan düşünecektim. İnsan Gökçek’e de şunu söylemeden edemiyor.

 

Bu ülkede Adalet için insanlar yürü­yor, hapislerde hiç uğruna ömür çürütü­yor, ölüm oruçlarında yaşam mücadelesi veriyor, bedel ödüyorlarsa, bunun asıl sorumluları da sizin gibi daha dün sade vatandaşken, bugün birden ülkenin en zengileri arasında yer alanlar içindir.

 

Ne demiş şair;

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı, yok zarar,

Gurur-ı ihtişamı var, sürür-ı intikamı var.

Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar;

Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar.

Yiyin efendiler, yiyin, bu han-ı can-fe­za sizin;

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Yarınlar Sizinle Güzel olacak..!     Baran Ariç


YORUMLAR

  • 0 Yorum