LekeFikirtepe: Bittik Tükendik

Fikirtepe’de 14 senedir çözüme kavuşmayan kentsel dönüşüm hareketinin mağdurları kendilerini #lekefikirtepe Platformuyla duyurdular. “Lekeye bir çivi de sen çak” çağrısında bulunan Fikirtepeliler ile 65 bin kişinin yaşadığı mağduriyetin boyutunu konuştuk.

LekeFikirtepe: Bittik Tükendik
17 Şubat 2019 - 08:15

Fikitepe mağduru ve Lekefikirtepe Platformu’nun sözcüsü Engin Akgüzel kentsel dönüşümle tanışmalarını tüm gelişmeleriyle gazetemize anlattı. “Pana Mağdurları” olarak yola çıktıklarını söyleyen Akgüzel, şöyle devam ediyor: Mağduriyet tüm Fikirtepe’ye sirayet ettiği için“Fikirtepe İstanbul’un lekesi” dedik ve #lekefikirtepe ortaya çıktı. Çatı her yerde ev demektir ve çivi de inşaatın temel malzemesi.  Biz çivi çakarak inşaata başladık. Sessizliği bu sesle bozduk.

Fikirtepe’de 2005’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Kentsel Dönüşüm hareketi, 2011’den sonra Belediye altından kalkamadığı için bakanlığa devredildi.  Bu süreçte yedi kere plan notları değişti. Aynı yıl firmalar Fikirtepe’ye giriş yaptılar ve insanlardan imzalar almaya başladılar. Bu firmalar genelde sokak aralarında çalışan, çantacı diye tabir edilen müteahhitlerindi.  Türkiye’nin en büyük firmaları bile “sonrasını kaldıramayız” diyerek en fazla üç projeye girerken bu firmalar birden fazla projeye girdiler.

SÖZLER TUTULMADI

Akgüzel, kendi projelerinden sorumlu olan Selimoğlu Pana firmasını örnek veriyor: 5 projeye birden girip dördünü birden yıktı. 13 dönümlük bir projeydi ve 10 dönümü 2013’e kadar imzalarını attı. Fakat biz 3 dönümdekiler olarak bu kişilerin yeterli mali güçlerinin olmadığını söyledik. İmza atmadık ve teminat istedik. Fikirtepe’de bizim durumumuzda olan birçok arsa ve ada var. Bizler 2015’e kadar direndik. 2015’in ortalarında Bakanlıktan kamulaştırma yazıları gelmeye başlayınca insanlar korktular ve Kasım-Aralık aylarında imzamızı atmak zorunda kaldık. Evlerimiz yıkıldı. Müteahhitler sözleşme uyarınca anahtar teslim edilene kadar kira ödemelerini yapmakla yükümlüler. Güvenmediğimiz için bir yıllık kirayı peşin isteyip gerisi için de teminat istemiştik. Kira ödendi ancak teminat sözü tutulmadı. 

11 Haziran 2018’de çadır eylemi başlatmıştık. 24 Haziran seçimlerinden önce bu eylemler basına yansıyınca bakanlık yetkilileri çadırı ziyaret ettiler. Bakanlığın bu işi devralacağını, kira ödemelerinin yapılacağını ve mağduriyetin giderileceğini söylediler.

Devletin alanda faaliyete geçmesi ile Fikirtepe'den alınacak kâr tablosu da şöyle hazırlanmış:

“MÜTEAHHİTE İMZA VERMEKLE YÜKÜMLÜSÜN”

Sözlerin tutulmadığını belirten platform sözcüsü, 65 bin mağdurun dört bir yana dağıldığını belirterek yaşam şartlarını şöyle anlatıyor: İlk çıktığında özel imar uygulama adası olan Fikirtepe’yi, 2/3 ile 6306 sayılı kanunu getirerek Afet Riski Altındaki Bölge ilan ettiler. Dolayısıyla kentsel dönüşüm alanına girdi fakat işbu kanunun içerisinde bizi yalnızca “müteahhite imza vermekle yükümlüsün” kısmına dahil ettiler. Mesela yasada devletin 36 ay kira ödeme mecburiyeti var ancak bize uygulanmıyor. Aynı caddenin bir tarafına kira yardımı yapılırken diğer tarafına yapılmıyor. Kanundan önce burada nüfus yüz bindi. İnsanlar göçtüler, teslim alanlar da var. Çoğunluk bizim gibi taşındı. İnşaatın bitmesini bekleyenler yakın çevrede ev tuttu. Ucuz diye Beylikdüzü’ne, Gebze’ye taşınanlar var.

Müteahhitlerin bilinçli bir şekilde Fikirtepe’yi parçaladığını belirten Akgüzel, “2010’dan sonra kiracı da tutamadık evlerimize. Eskiden Kadıköy’de yük taşıyarak para biriktirip burada kendilerine ev yapmış insanlar kiracılarından gelen parayla geçiniyorlardı. Birçoğunun sosyal güvencesi yok. Müteahhitler bir kısım insanı kandırarak evlerini boşalttılar ve yerlerine mültecileri yerleştirdiler. Fuhuş bir anda yükseldi.” sözlerini kullanıyor.

CAN GÜVENLİĞİ YOK

Akgüzel, “ Fikirtepe’de yıkılmayan adalarda evler çok kötü durumda. Kartal’da çöken evde onlarca insan altında kaldı. Fikirtepe’de insanlar kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacağını düşünerek evlerine bir çivi bile çakmadılar.”diyerek insanların can güvenliği olmadığını belirtiyor.

PROBLEMİ ÇÖZECEK OLAN CUMHURBAŞKANI’DIR

Mağdurların sosyal medya hesapları üzerinden iletişim kurduğunu belirten Akgüzel, dolmuş parası olmadığı için desteğe gelemeyen mağduru örnek vererek ekliyor: Problemi çözecek olan Cumhurbaşkanı’dır.  Geçen gün “Yerlerinizi müteahhitlere vermek zorunda değilsiniz.” dedi.  Kamulaştırma tehdidine karşı 4 sene direndik. 2012’de afiş astık sokağa şirketle anlaşmayacağız diye.  Ama kamulaştırma belgeleri vatandaştan öte Kadıköy Belediyesine bile gönderildi. Belediye, bakanlık ve meclis görüşmelerinde yanımızda mağdur mahalle muhtarı da vardı.  Görüşmediğimiz bir tek Cumhurbaşkanı kaldı. Derdimizi birebir bizden dinlemesinde yarar var.

ENSTALASYON SERGİLENEBİLİR

İmza kampanyasının iyi gittiğini belireten platform sözcüsü Akgüzel şöyle devam ediyor:  Haluk Levent’ten yardım isteyeceğiz. Mağdur’un yanında Ahbap var. Böyle zamanlarda mağdurlar tahrik edilerek kullanılmaya çalışılır. Bize “e-5’i, metroyu kapatalım” dediler ancak biz yasadışı bir şeyin içerisine girmedik. Yasal, sempatik ve sanatsal olsun istedik. Üniversitelerden, öğrencilerinden ve akademisyenlerden yoğun ilgi var. Yurtdışından da destek var. Üniversitelerde konuşmamızı istediler. Murat Germen, lekefikirtepe enstalasyonunu sergileme teklifinde bulundu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTSAL DÖNÜŞÜM OLDU

Mahkeme açma aşamalarının devam ettiğini, firma sahiplerine ulaşılamadığını belirten  mağdur Mehmet Ateş şu sözleri kullanıyor: Firmaların yüzde sekseni bu potansiyeli kaldırabilecek güçte değillerdi. Komşularımıza yenik düştük. Ekonomiyi bahane ediyorlar. Suç duyurularımız var, 1 yıl oldu sonuç yok. 300 dosyalık suç duyurusu yaptık. Sınıfsal ayrımın boyutu çok büyük. Belediyeden kimse gelip başlanan projelerin durumuna bile bakmadı. Kimse hak veya adalet dağıtmıyor. Kadir Topbaş en büyük sorumludur. Bakanın kapasitesi sorgulanmalıdır. Buraya 4 bin liraya aldıklarını 14bin liraya satmayı hayal ederek gelmişler. Yazıp çizerek çok büyük şeyler vaat edilebilir ancak sahada çalışmak önemlidir. Kentsel dönüşüm, ilçe belediyesini devre dışı bırakınca rantsal dönüşüm oldu.

 

ŞİRKETİ ÇAYCISINA DEVRETTİĞİNİ ÖĞRENDİK

Sorumlu olduğu iddia edilen Pana Yapı’nın sahibi Raci Şaşmaz ile sadece bir kez görüştüklerini belirten Akgüzel, sonraki aşamaları şöyle anlattı: Projenin ilerleyişi hakkında şirketle sürekli görüşüyorduk. Şirkette muhatap bulamamaya başladık. Biraz araştırınca şirketin isim değiştirdiğini, çaprazlama birbirlerine ortak edildiğini gördük. Son olarak Şaşmaz’ın şirket ile ilişiğini keserek şirketi çaycısına devrettiğini öğrendik. Bir senedir şirketten hiçbir yetkili bizimle muhatap olmuyor.

Akgüzel, bölgedeki  41 proje adasında  inşaat yapılmadığını söyleyerek ekliyor:  Maketten daire satın alanlar var. Dairelerin yapılmıyor olmasına rağmen şirkete senetlerini ödemek zorundalar. Şirketler uyanıklık yaparak aldıkları senetleri faktoring firmalara kırdırmışlar. Mağdurların diğer gayrimenkullerine icralar gidiyor. Bizim müteahhitin tamamladığı Broocklyn Park projesinde satılan dairelerin tapularını verilmeyerek insanlardan paralar alındı. Daireler, hipotek gösterildiğinden dolayı icradan satışa çıkarıldı.

FİRMALAR BEKLİYOR

“Firmalar, onları kollayacak bir yasa çıkmasını bekliyorlar belli ki.” diyerek mağdurların şüphelerini dile getiren Akgüzel, “ Emsali ve paylaşım oranını düşürülecek ve onlar daha çok kazanacaklar. Bakanlık beş projeyi aldı çünkü iki müteahhit iflas etti ve diğerleri de mali güçleri olmadığını bildirmişti. Yalnızca bu inşaatlar devam ediyor ve kira ödemelerini yapıyor. Sosyal devlet olmak, kalan projeleri de alıp tamamlayarak mağduriyeti kaldırmayı gerektirir.” ifadelerini kullanıyor.

Bakanlığın en başında Kentsel Dönüşüm ile ilgili bir birim kurması gerektiğini ifade eden Akgüzel, “Sorunlar çıktıkça mevzuat değişiklikleriyle çözmeye çalıştılar. Kaldırılamayacak duruma gelince bakanlık kentsel dönüşümle ilgili makul ve mantıklı olan strateji belgesini açıkladı. Belge, buraya her müteahhitin giremeyeceğini, yeterliliğin kontrolünü ve inşaat tamamlama sigortasını içeriyor. Zamanında müdahale edilseydi maketi bile olmayan satışlar gerçekleşmezdi. Bu strateji geriye dönük bizim mağduriyetimizle ilgili hiçbir şey içermiyor. Fikirtepe’nin adının söylenmesi lazım.

Bizim ülkemizde davalar azami 7-8 sene sürüyor. Bunu karşılayacak maddi manevi gücümüz yok. Bittik tükendik. Müteahhitler bolluk içinde gezerken buradaki insanların mağduriyetleri üzerine mağduriyet eklenmesi çok mantıksız.” İfadelerini kullanıyor.

EYLEM PLANI İÇERİSİNE MAĞDURLARIN ADI DA KONSUN

Engin Akgüzel, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile görüştüklerini ve Bakanlığın mağdurlara “Dava açın, bizimle alakası yok.” diye karşılık verdiğini söyleyerek çağrıda bulunuyor: Kamulaştırma yazısını onlar gönderdi bakanlık bir şekilde yardımcı olmalı. Bakanlık 6306 sayılı kanun ile buradaki insanlara kira yardımını acilen başlatmalı. Emsalde bir miktar yükseltme yapmalılar ki ekstra kaynak çıkarılsın. Cumhurbaşkanı Şubat ayında üçüncü 100 günlük eylem planı açıklayacak. Eylem planı içerisine mağdurların adı da konsun.

Lekefikirtepe enstalasyonunun medyada görünür olmalarını sağladığını belirten Akgüzel,  Esenyurt ve Kirazlıtepe’deki mağdurların da bu sayede platforma ulaştıklarını bildiriyor.

YILDIRIM İLE İMAMOĞLU’NU DAVET EDİYORUZ

Lekefikirtepe platform sözcüsü Engün Akgüzel, “Kadir topbaş, batırdı gitti. Mevlüt Uysal, bir şey söylemedi. Ak Parti’den Binali Yıldırım konuşmalarında Fikirtepe’nin gidişatını seçim sonuçlarına bağladı. Fakat hükümet, mevcut belediye başkanı ve bakanlık sizdeyken neyi bekliyorsunuz?  Yıldırım ile İmamoğlu’nu davet ediyoruz. Siyaset ile işimiz yok. Hayatımızı devam ettirecek mali güce sahip değiliz artık. Buradaki insanlara vaat değil somut bir şey versinler.” ifadeleriyle başkan adaylarına çağrıda bulunuyor.

Akgüzel'in çağrısına bu videodan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum