İstanbul'un balık ihtiyacının yüzde 40'ını Sarıyer'deki balıkçılar karşılıyor

ABONE OL

Eskiden İstanbul'da balık bolluğu yaşanırmış. Kasım aylarında sürüler halinde Marmara'ya geçen tonbalıkları Arnavutköy sahilinden zıpkınla avlanırmış.

Rumeli Feneri bir balıkçı köyüdür.

İstanbul'un balık ihtiyacının yüzde 40'ını Sarıyer'deki balıkçılar karşılıyor.

Balık sadece bir gıda değil aynı zamanda sağlık da demektir. 

Balıkçılık ve balık yeme alışkanlığı bambaşka bir kültür olarak göze çarpar.

Balık tutmaktan satmaya, pişirme tekniklerinden restoranlarda sunulmasına kadar kendi içinde farklılıkları ve alışkanlıkları geliştirdiği için bir kültüre dönüşmüştür.

İstanbul Boğazı, yazı Karadeniz'de, kışı Marmara Denizi'nde geçiren “göçmen” balıkların göç yolu üzerindedir.

Eskiden İstanbul'da balık bolluğu yaşanırmış. Kasım aylarında sürüler halinde Marmara'ya geçen tonbalıkları Arnavutköy sahilinden zıpkınla avlanırmış.
 

İstanbul Boğazı, büyük kütleler halinde geçen balıkların avlanması için en müsait ortamdı.

İstanbul Boğazı'nda türden balıkların bulunmasının temel sebebi, akıntılarla sürekli karışan Ege -Marmara ile Karadeniz sularının buluştuğu yerde olmasıdır.

İstanbul'da geçmişi uzun yıllara dayanan balıkçılık, çok önemli bir meslek ve gelir kaynağı idi.

İstanbul Boğazı'ndaki balık çeşitliliği yüz yıl öncesine oranla yüzde 90 azaldı.

 

Denizin kirliliği, hava kirliliği, su kirliliği, yanlış avlanma ve kıyıda balıkların beslenmesini sağlayacak bölgelerin tahrip edilmesi bu canlıların yok olmasına ya da Boğaz'ı terk etmelerine neden oldu.

Çevreyi ve doğayı korumak için ilk önce kendi alışkanlıklarımızdan başlamamız gerekiyor.

Bisiklet sürme koşullarını iyileştirilmesi ve bisiklet kullananların sayısının artması için mücadele ediyoruz.

Sürdürülebilir en sağlıklı ve sosyal ulaşım aracı olan bisikletle, Birlikte yaşanabilir daha temiz şehirlerde, bisikletli mutlu insanların sayısını arttırarak, tüm dünyada büyük değişim ve dönüşüm içerisinde olabiliriz.